Tükenmişlik sendromu hem çalışanlar hem yöneticiler için iş dünyasının yaygın bir sorunudur. Tükenmiş sendromu nedeniyle işten ayrılma oranlarının rekor kırdığı bir dönemde, çalışan refahı daha da önemli hale geliyor.
Peki, çalışanınız size tükenmişlik sendromu yaşadığını söylerse, ne yapmalısınız?
Deloitte’nin yaptığı araştırmaya göre, pek çok profesyonel (%77) mevcut kurumsal hayatta tükenmişlik yaşıyor.
Bu yazıda, Vibe to BE metodu ile çalışanlarının kendilerine tükenmişlik hissiyle geldiğinde atabilecekleri beş adımı sunduk.
Hazırsan başlayalım!
Tükenmişlik Sendromu Yaşayan Çalışanınız için Ne Yapmalısınız?
Peki, tükenmişlik hissi yaşayan çalışanınız için neler yapabilirsiniz?
Aşağıda sizler için 5 madde sıraladık:
1- Tükenmişlik Yönetimini Ciddiye Alın
Çalışanlarınız ile bire bir görüşme yoluyla konuyu ele aldın. Bu şekilde ilgili olduğunuzu ve önemsediğinizi göstereceksiniz.
Çalışanınızın dinlendiğini hissetmesini sağlamak için sözünü kesmeden düşüncelerini tam olarak ifade etmesine izin verdiğinizden emin olun. Yanıt vermeden önce yedi saniye veya yaklaşık iki yavaş derin nefes döngüsü beklemeye çalışın.
Çalışanlarınızın, duyguları veya tükenmişliklerinin nedenleri hakkında varsayımlarda bulunmamak da önemlidir. Duyduklarınızı tekrarlayarak aktif dinleme pratiği yapın. Onları doğru anlayıp anlamadığınızı sorun ve çalışanınız söylemek istediklerini ifade ettiğini hissedene kadar konuşmayı sonlandırmadığınızdan emin olun.
2- Çalışanlarınızın Tükenmişlik Deneyimlerini Anlayın
Üzgün bir çalışanın, davranışlarının ana nedenini görmek zordur. Mesela o duyguları geçici olarak yok hissediyor?
Yoksa yorgun olduğu için mi?
Ya da tükenmişlik sendromu mu yaşıyor?
Aşağıda yöneticilerin çalışanlarının yaşadığı tükenmişliği anlamalarına yardımcı olacak üç soruyu sıraladık:
– İşinizde kendinizi yetkin ve etkili hissediyor musunuz?
Bu soru, çalışanın kendi yeterliliği, iş performansı ve iş sorumluluklarını yerine getirme becerisi hakkında ne hissettiğini belirler. Verecekleri yanıt, daha etkili olabilmeleri için ekstra destek, eğitim veya koçluktan yararlanıp yararlanamayacaklarını anlamanıza yardımcı olacaktır.
– Duygusal olarak tükenmiş hissediyor musunuz ve fiziksel semptomlar yaşıyor musunuz?
Bu soru, olumsuz duyguları, yorgunluğu ve strese bağlı baş ağrıları, sık hastalanma, uykusuzluk veya anksiyete gibi fiziksel sağlık belirtilerini kapsar.
Yüksek performans gösteren kişiler bazen sağlıkları zarar görürken iyi performans göstermeye devam ederler. Bu durum oldukça kritiktir, verimli bir çalışanın kuruluşunuzdan ayrılmasına neden olabilir.
– Kendinizi alaycı hissediyor veya iş arkadaşlarınızı ya da müşterilerinizi eskisinden daha az önemsiyor musunuz?
Bu soru, çalışanın elindeki işle olan bağlantısında bir değişiklik olduğunu gösterir. Normalde ilham alan ve kendini bir amaca adayan kişiler, eskiden kendileri için anlamlı olan işlerinde anlam kaybı yaşadıklarında tükendiklerini fark edebilirler.
Çalışanınıza bu olguların her birini ne sıklıkla yaşadığını sorun: Nadiren mi, bazı zamanlarda mı, yoksa sıklıkla mı?
Her üç boyutun da orta düzeyde yaşanması çalışanın tükenmişlik sendromu riski altında olduğunu gösterirken, “sıklıkla” yaşanması zaten tükenmişlik sendromu yaşadığı anlamına gelir.
3- Tükenmişlik Yönetimi için Temel Nedenleri Belirleyin
Çalışanınızın ne tür bir tükenmişlik yaşadığını belirlemek, çözüm üretmek için çok önemlidir. Örneğin, bir çalışanın gelişimine yatırım yapmak, oldukça önemlidir. Çalışanın, kurumun kendisine verdiği değer konusuna açıklık getirir.
En büyük stres faktörlerinin ne olduğunu sorarak işe başlayın. Çoğu zaman, çalışanınız tükenmişlik duygularını neyin tetiklediğine dair makul bir fikre sahiptir. O anda neler oluyordu? Örneğin, bir projede yetersiz personel hissettiklerini ve bunun da geç saatlere kadar çalışmalarına neden olduğunu ve uykularını bozduğunu söyleyebilirler. Bu, stres kaynaklarının evden mi (örneğin, mali baskılar veya bakım sorumlulukları) yoksa işyeri taleplerinden mi (beklentiler ile bunları yerine getirmek için sahip oldukları zaman veya kaynaklar arasındaki uyumsuzluk) kaynaklandığını hızlı bir şekilde anlamanızı sağlar.
4- Tükenmişliği Yönetmek için Kısa ve Uzun Vadeli Çözümleri Değerlendirin
Çalışanınızın sorununu daha uzun vadede ele almanız gerekir ve bu çözümler farklılık gösterebilir.
- Başlamak için çalışanınıza sorun: Bu durumu şimdi ne daha iyi hale getirebilir?
- İsteklerini dinleyin ve kısa vadeli bir düzenleme yapıp yapamayacağınıza bakın.
- Sonra, onlara sorun: Uzun vadede bu durumu ne daha iyi hale getirecek?
Örneğin, çalışanların tükenmişliğini gidermek için mola vermesi gerekebilir. Çalışanınızla, daha kalıcı çözümler için birlikte çalışabilirsiniz. Çözümler çalışanınızın ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir. Çözüm için, çalışanınıza daha fazla esneklik sağlayabilir, farklı bir ekipte veya projede çalışabilir veya iş sorumluluklarını yeniden yapılandırabilirsiniz. Bu noktada tüm sorunlarını çözmeniz gerekmez, ancak seçenekler hakkında düşünmeye başlamanız faydalı olacaktır.
5- Tükenmişlik Yönetimi İzleme Planı Oluşturun
Tükenmişliği çözmek tek seferlik bir çözüm değildir; değişikliklerin zaman içinde sürdürülmesi gerektiğini kabul etmek önemlidir. Çalışanınızla birlikte çalışarak uzun vadede ideal refah ve bağlılık durumunun nasıl göründüğünü tanımlayın. Örneğin, işten sonra enerjik hissetmek veya iş akışı içinde her gün anlamlı, yüksek kaliteli bağlantılar kurun ve net adımlarla ilerleyin. İlerlemeyi izlemek için düzenli kontroller planlayın.
Bu beş stratejiyi izleyerek, tükenmişlik sorunlarınızı çözmek ve yeteneklerinizi elde tutmak için daha donanımlı olacaksınız.
Ancak, bu zorlu süreçte yalnız değilsiniz. Vibe To Be olarak, tükenmişlikle başa çıkmanın ve sağlıklı bir iş ortamı oluşturmanın önemini anlıyoruz.
Size destek olmak için buradayız.
Hemen bugün adım atın ve kurumunuzun tükenmişlikle mücadele etmesine yardımcı olacak özelleştirilmiş çözümlerimizi keşfedin.
Sağlıklı, motive ve enerjik bir iş ortamının kapılarını birlikte aralayalım.